Ekonomi

Bakan Bayraktar’dan doğalgaz keşfine ilişkin açıklama: ‘Umut var’

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, aralarında Kanal 7 Ankara Temsilcisi ve Haber7 yazarı Mehmet Acet’in de bulunduğu TV temsilcileriyle Ankara’da bir toplantı gerçekleştirdi.

Bakan Bayraktar burada yaptığı konuşmada, “ Bu yılın başında 7 Ocak’ta tarihi bir gün yaşadık. Rekor kırdık, 7 Ocak’ta ülkemizin toplam elektriğinin yüzde 28’ini rüzgar sağladı. “7 Ocak’ta o gün elektriğimizin neredeyse üçte birini rüzgardan karşıladık” dedi.

“ARTIK SANAYİCİLER KULLANABİLECEK”

Bakan Bayraktar, Kendi tüketimi için yenilenebilir yatırımlara yatırım yapan sanayiciler, oteller, ticari işletmeler ile kendi konutlarına ve çatılarına güneş paneli koymak isteyen tüketiciler için belirli kapasiteleri makul sürelerde açtıklarını kaydeden, “Uzun süredir teknik çalışmalarını yürüttüğümüz bu sürecin bugün sonuna geldik. Özellikle sanayicilerin kendi tüketimleri için kuracakları 7.500 megavatlık yeni yenilenebilir kapasitenin duyurusunu yapıyoruz. Sanayicilerimiz Artık bu kapasiteyi önümüzdeki dönemde yenilenebilir kaynaklarla kullanıp başvuruda bulunabileceğiz. 2024 yılına kadar 7 bin 500 megavat kurulacak. Bunu da yıl içinde kendilerine tahsis edeceğiz. Bu kapasiteyi tahsis ettiğimizde kendilerinden beklentimiz bu yatırımların bir an önce hayata geçmesidir. Bu yatırımlarla birlikte yeni güçler de devreye girecek.”dedi.

YABANCI FİRMALAR İLGİLİ

Özellikle bu alanda Türkiye’ye ciddi bir yabancı ilgisi var. Pek çok şeyi konuşabilirsiniz ama gerek Batılı şirketlerle, gerekse Çin’den gelen şirketlerle, Körfez bölgesindeki şirketlerle ve oradaki ilgili kurumlarla herkesle ortak konuştuğumuz ana konularımızdan biri herkesin sahip olduğu yenilenebilir alan. Uluslararası finans kurumları yenilenebilir yatırımlara odaklanıyor ve önümüzdeki dönemde Türkiye’nin bu alanda önemli miktarda yabancı yatırım alacağını umuyorum ve inanıyorum. Bugüne kadar olduğu gibi. Bu anlamda yeni dönemde, süreçlerin biraz daha hızlandığı ve finansman imkanlarının daha da iyiye gideceğini ümit ettiğimiz bir dönemde, ülkemizin arz güvenliğinin sağlanması, dışa bağımlılığın azaltılması ve ülkemizin arz güvenliğinin sağlanması hedefi doğrultusunda yenilenebilir yatırımlarımızı geliştirmeye gayret edeceğiz. 2053 yılına kadar karbon nötr bir Türkiye ekonomisi. Aynı zamanda bunun ülkemize getireceği istihdam ve üretim imkanları da elbette. Çünkü bunları yerli olarak üretmek istiyoruz ve aynı zamanda da yapıyoruz. Türkiye hem rüzgâr hem de güneş enerjisinde önemli bir üretim kapasitesine ulaştı. Dolayısıyla bu kadar ilave etki yaratabilecek, olumlu etki yaratabilecek bir alandan bahsediyoruz. Yani yenilenebilir enerji konusunda ne konuşursak konuşalım aslında her şey olumlu; önümüzdeki yıla daha iddialı bir amaç ve uyumla hazırlanıyoruz.

“İLK REAKTÖRÜ BU YIL İÇİNDE DEVREYE ALMAK İSTİYORUZ”

Akkuyu Nükleer Santrali’nin ne zaman işletmeye alınacağına ilişkin konuşan Bakan Bayraktar, şu ifadeleri kullandı:

“Nükleer, aslında Türkiye’nin 70 yıllık hayalidir. Türkiye aslında 1950’li yıllardan bu yana nükleer santraller üzerinde çalışıyor. Akkuyu’nun yeri 1970’li yıllarda belirlendi. Bildiğiniz gibi nükleer enerji çok özel bir alan ve bu nedenle mümkün değil. Her yerde yapmak lazım, belli şartlar altında, teknik şartları sağlamamız lazım, 1970’li yıllarda İstanbul Teknik Üniversitesi tarafından Akkuyu bölgesinin nükleer alana uygun olduğu belirlenmiş, daha sonraki yıllarda denemeler, ihaleler vs yapılmış. Ancak bu çalışma, 2010 yılında Türkiye ile Rusya Federasyonu arasında hükümetlerarası bir anlaşmanın imzalanmasıyla daha somut hale geldi ve bu, parlamentonun onayından sonra yasal geçerlilik kazanmasıyla gerçekleşti.Birkaç yıl boyunca, tasarımla ilgili birçok konu ve tasarımla ilgili birçok konu gündeme geldi. Sahayla ilgili çalışmalar, izinler vs. gibi çalışmalar yapıldı ve tabii hatırlayacağınız gibi 2018 yılına geldiğimizde. 24 Kasım 2015’te Rusya ile yaşadığımız kriz ama sonrasındaki dönemde, hızlıydı. TAEK’in o dönemde Rus Rosatom’a verdiği, Nisan 2018’de nükleer düzenleyici otorite tarafından verilen bir çalışma ve inşaat ruhsatı var. Aslında inşaatın başladığı tarih 2018 Nisan. Dolayısıyla bugün 2024 Ocak ayındayız. Yani yaklaşık olarak Nisan ayında 6 yılımızı tamamlamış olacağız. Bildiğiniz gibi sahada 4 reaktörün inşaatı aynı anda devam ediyor. Tabii ilk reaktör ilk lisansı almış olan ve biraz daha gelişmiş olanıdır. Hedefimiz bu reaktörü 2024 yılında devreye almak. Tabii daha önce de belirttiğim gibi nükleer alan, özel saha tasarımından uygulamaya, izleme, denetim, kontrol ve testlere kadar pek çok uluslararası standardın olduğu bir alan ve sizlerin bunların hepsini adım adım yapmak gerekiyor. Dolayısıyla buradaki süreçleri kısaltmak mümkün değil. Yani rastgele bir yapıdan bahsetmiyoruz. Bu nedenle güvenlik açısından yani nükleer açısından en önemli gördüğümüz alan nükleer güvenlik alanıdır. Bu nedenle hiçbir şekilde taviz vermeden güvenliği ön planda tutarak bu çalışmayı yürütüyoruz. Hedefimiz bu yıl içinde santrali devreye almak. Peki santrali devreye aldığımızda bize ne gibi katkıları olacak? 1.200 yüz megavatlık ilk reaktörü devreye aldığımızda bu 4 reaktörü de, diğer 3 reaktörü de inşallah önümüzdeki yıllarda, 25, 26, 27, 28 yani 2028 yılında devreye almak istiyoruz. 4,8 gigawatt veya 4.800 megawatt. Burada üretilecek toplam elektrik yaklaşık 35 milyar kilovatsaattir. Bugün Türkiye’nin tüketimi 330 milyar kilovatsaat civarında. Yani önümüzdeki 3-4 yıl içinde yaklaşık 350-360 milyar kilovat saate ulaştığımızda bunun tam yüzde 10’unu karşılamış olacağız. Yani oradaki yüzde 10 ifadesi bunu söylüyor.

“AKKUYU, TÜRKİYE’NİN İHTİYAÇLARININ YÜZDE 10’UNU KARŞILAYACAK”

Evet tam kapasiteye ulaştığında tüketimimizin yüzde 10’unu karşılayacak. Ama şunu da söylemek gerekiyor. Tabii ilk reaktör devreye girdiğinde 1.200 megavatlık bir nükleer reaktör oluyor. Şunu söylememiz lazım: Yaklaşık 7.500 megavatlık güneş enerjisi santralini devreye almış gibi enerji üretiyor. Hatta belki biraz daha yüksek. Dolayısıyla tek başına 1.200 yüz megavat. Mesela bu yıl 3 bin megawatt’a yakın yeni yenilenebilir enerji ürettik ama 1.200 megavatlık bir nükleer reaktör tek başına üreteceği gücün çok üzerinde elektrik üretme kapasitesine sahip. Çünkü 7/24, yılın 300-330 günü çalışan, bakım gerektiren bir santralden bahsediyoruz.”

BİRLEŞİK ARAP EMİRLİKLERİ İLE 29 MİLYAR DOLARLIK ANLAŞMA

Birleşik Arap Emirlikleri ile imzalanan 29 milyar dolarlık enerji anlaşması hakkında bilgi veren Bakan Bayraktar, “Temmuz ayında Birleşik Arap Emirlikleri ile oradaydık. Sayın Cumhurbaşkanımızla stratejik güce sahip bir çerçeve anlaşması imzaladık. Gerçi bu anlaşma sonradan imzalandı. Kamuya açık bir metin, sözde Kapitülasyon verilmiş gibi göstermek isteyen kesimler vardı, muhalefetten eleştiriler geldi ama Meclis tarafından onaylanıp Meclis’in internet sitesine konulan bir metin. Okuduğunuzda orada hiçbir şekilde teslimiyet yok, sadece iki ülkenin birlikte çalışma iradesi var, projeleri değerlendirme iradesi var, bunların sonucunda Birleşik Arap Emirlikleri’nin çıkarına olursa diyoruz. Türkiye Cumhuriyeti’nin çıkarınaysa bakanlığımızın çıkarınaysa, ülkemizin çıkarına olan bir projeyse bunu yapacağız.Aslında metinde de bahsedilen konu bu.Bu bağlamda, BAE yatırım bakanı bu hafta buradaydı. Şu anda hangi aşamadayız? Beton projeler arasında 6.500 megavatlık yenilenebilir proje yer alıyor. Güneş ve rüzgar projeleri var. Açık deniz rüzgarı ve açık deniz rüzgar projeleri dahil olmak üzere 6.500 megavatlık yenilenebilir bir portföye sahiptir. Bunlarla ilgili teknik gruplar şu anda çalışmalarını sürdürüyor. Önümüzdeki birkaç ay içinde bunları somut bir anlaşmaya dönüştürmeyi hedefliyoruz. Bu nedenle ciddi bir teknik çalışma yapılması gerekiyor. Tabii dediğim gibi her iki tarafın çıkarları ve istekleri doğrultusunda, beklentilerini karşılayan bir çalışma olursa bunlar anlaşmaya dönüşebilir. “BAE bu durumda” dedi.

PETROL VE GAZ FİYATLARI HAKKINDA

Petrol ve doğalgaz fiyatlarına ilişkin Bayraktar, “Aslında çok da girmek istediğimiz bir alan değil çünkü beklediğinizin tam tersi çıkan bir alan.” “Ama şunu söyleyeyim, şu anda dünyadaki akaryakıt fiyatlarına baktığımızda daha makul oluyor, 2020-21 pandemi salgınında yaşadığımız olağanüstü fiyatların yaşanmayacağı öngörüsüyle gidiyoruz. Mevcut göstergeler Bu nedenle en azından 2024 yılı için akaryakıt fiyatlarının biraz daha mavileşen piyasayı sarsmamasını beklediğimizi söyleyeyim.” Şimdi petrol piyasasında arz tarafında çok büyük bir sıkıntının olmadığını görüyoruz. Özellikle Çin’den ve dünyadaki genel ekonomik durumdan dolayı talep tarafında bir daralma görüyoruz, dolayısıyla bu tabloya baktığımızda aslında fiyatların aşağı yönlü olmasını beklersiniz. Ancak fiyatlar üst tarafta. Bizi önyargılı hale getirecek pek çok gelişme var. Bölgemizde öncelikle Rusya-Ukrayna Savaşı, tedarik zincirindeki sorunlar, son olarak İsrail’in Gazze’de uyguladığı vahşet, bunun bölgeye yayılma potansiyeli riski. Kızıldeniz’deki tankerlerin durumu, Süveyş’teki durum vb. Bütün bunlar aslında dış etkilerden dolayı bu bölgesel gelişmelerin hangi yöne gideceğini tahmin edemesek de, normalde piyasada yaşanmayan ancak fiyatı yukarı doğru tetikleyen gelişmeler. , şunu söyleyebiliriz. Ancak fiyatlar bu seviyelerde kalabilir. Belki gerginlik kalmazsa bölgede biraz daha gevşeme ihtimalini görüyoruz. Özellikle bu sene Amerika’daki seçimlerin de etkisiyle orada üretimin ciddi oranda arttığını yani arz tarafının arttığını görüyoruz ama her gün etkisi olabilecek yeni gelişmeler oluyor. Bu da 7 bin 500 megavatlık yeni kapasite yatırımı anlamında 5 milyar dolarlık bir yatırım anlamına geliyor. Dolayısıyla sanayicimiz kendi tüketimine yönelik bu yatırımları yaptığında elektrik ihtiyacını buradan karşılayacak. Bunun da bir değeri olduğunu düşünüyoruz. Özellikle 2026 yılında Avrupa’da sınırda yaşanan karbon düzenlemesi olayı açıkçası Türkiye’deki ihracatçılarımızı üzüyor. Herkes kendini buna hazırlamaya çalışıyor. Türkiye’nin en büyük ihracat pazarı Avrupa, ihracatımızın neredeyse yüzde ellisini buraya yapıyoruz ve 2026’da yürürlüğe girecek bir sınır karbon düzenlemesi var. Yani ürettiğiniz ürünün bir karbon fiyatının olması gerekiyor. Bu nedenle sektörlerimiz, kullandığımız elektriğin yenilenebilir kaynaklardan temin edilmesi gibi üretiminizdeki karbon oranını mümkün olduğunca düşürecek prosedürleri tercih ediyor. Dolayısıyla bu alana ciddi bir ilginin olacağını düşünüyoruz. Bu, sanayicilerimizin çok ısrarla beklediği bir haber. İnşallah 5 milyar dolarlık bir yatırımla bu 7 bin 500 megawatt en kısa sürede devreye girecek” dedi.Şu şekilde konuştu:

Şehirlerde kuvvet kullanımına ilişkin değerlendirmede bulunan Enerji Bakanı Alparslan Bayraktar, “Aslında şehirlerimiz açısından çok önemli bir konu, çok tarafı olan bir konu, sadece iktidar meselesi değil. Çünkü ulaşımdan binalara, binalardan diğer alanlara kadar birçok alanda elektriğin daha verimli kullanılması ve daha temiz şehirlere sahip olunması çok önemli bir konudur. Yerel seçimlere giderken AK Parti’nin de ana gündem maddelerinden biri bu aslında. Yani elbette başta İstanbul olmak üzere kentsel dönüşüme ve depreme, hatta tüm şehirlerimize hazırlanıyoruz ama aynı zamanda daha yaşanabilir, daha temiz havalı şehirlere de hazırlanmamız gerekiyor. Tabii ki hedefimiz ulaşım imkanlarının daha iyi olduğu, trafik sıkışıklığının daha az olduğu şehirlere ulaşmak. Bunu yapmak için açıkçası sıradan doğalgaz bu açıdan çok değerli. Elbette tüm şehirlerimizde doğalgaz olduğu için bu pek bir anlam ifade etmiyor herhalde ama artık küçük yerleşim yerlerine, ilçelere, kasabalara da doğalgaz getiriyoruz, orada büyük bir rahatlık var. Bugün itibariyle sekiz yüz elli yerleşim yerinde doğalgaz bulunuyor ve bu da şehre büyük rahatlık sağlıyor. İnsanların konforuna ama özellikle hava kalitesine katkıda bulunur. Dolayısıyla elbette şehirlerimizin daha akıllı şehirler ve yaya dostu şehirler haline gelmesi için ulaşımdan binalara, binalarda enerji verimliliğine kadar pek çok alanda yapılması gereken birçok çalışma var. Tabi ki bunlar bakanlığımızı ilgilendiren alanlar ama aynı zamanda pek çok farklı idari ve farklı bakanlığı da ilgilendiren konulardır diyerek cevap verelim. Dünyadaki faturalara ilişkin öngörümüz bu çerçevede olduğundan önümüzdeki dönemde doğalgaz ve elektrikte herhangi bir fiyat artışı öngörmüyoruz. Petrol piyasasında özellikle otomatik fiyatlama nedeniyle oluşan bir diğer değişken ise dövizdir. Dolayısıyla dövizdeki dalgalanma, petrol ve akaryakıt fiyatlarında düzenleme yapılmasını gerektirebilir. Bazen yukarı doğru, bazen aşağı doğru hareket edebilir. “Ama doğalgaz ve elektrik konusunda şunu daha net söyleyebilirim, Türkiye için herhangi bir fiyat artışı öngörmüyoruz” dedi.

YÜZDE 50’SİNİ DEVLET ÖDÜYOR

Doğalgaz ve elektriğe verilen destek ne kadar? Soruyu yanıtlayan Bakan Bayraktar, şunları söyledi: Özellikle elektrik ve doğalgazda yüzde elliye yakın bir sübvansiyon var. Evlerde ve hanelerde. Yani devletimiz bu gruptaki tüketicilere destek vermeye devam ediyor.”bilgisini paylaştı.

AKDENİZ VE KARADENİZ’DE SONDAJ ÇALIŞMALARI

Karadeniz ve Akdeniz’deki sondaj faaliyetlerine ilişkin gelişmeleri aktaran Bakan Bayraktar, şunları söyledi:

Şimdi Karadeniz’de üç derin sondaj gemimizle birlikte üretime odaklandığımız bir süreçten geçiyoruz. Bildiğiniz gibi 2020 yılında bir gaz keşfi oldu. Ondan sonra üretim aşamasına geçtik ve geçen yıl üretimlerimiz başladı. Bugün itibarıyla sahada günlük 2,7 milyon metreküp üretim yapıyoruz. 2024 yılı için bundan sonraki hedefimiz, artık üretime ağırlık verdiğimiz Karadeniz Sakarya Gaz Sahası hedefimizdir. Destek gemilerimizle birlikte 3 gemimiz burada üretimi artırmaya yönelik çalışmalarını sürdürüyor. İlk etabı 10 bin metreküp olarak ilan ettik. Onun için 2,7’den 10’a çıkmamız lazım. Ondan sonra ikinci etapta birkaç yıl içinde inşallah 40 milyon metreküp günlük üretime ulaşacağız. Bu arada Abdülhamid Han gemisi de Akdeniz’de sondajlarına devam ediyor. Önümüzdeki birkaç hafta içinde sondajı tamamlanacak. Bundan sonraki dönemde yani 2024 yılında denizlerdeki üretime odaklanacağız. Şu anda asıl hedefimiz üretimi artırmak. Özellikle Karadeniz’de arama konusunda çeşitli planlarımız var. Dolayısıyla 2024’ün bu anlamda yeni bir keşif yılı olmasını umuyorum ama sondaj olmadan evet umut ettiğimiz resimler var ama açıkçası şu anda sondaj olmadan bir şey söylemek mümkün değil. Ama umarım bu sondajlar sonucunda 2024 yılında Karadeniz’den yeni keşif haberlerini verebiliriz.

“2024 HEM SAKARYA’DA HEM GABAR’DA ÜRETİMİ ARTIRMA YILIMIZ”

Yeni yıla Şırnak’ın kuzeydoğusunda yer alan Gabar Dağı’nda başladığını hatırlatan Bakan Bayraktar, “Çok özel bir bölge. Şırnak güzel insanların olduğu bir yer. Yıllardır terör nedeniyle insanların huzur bulamadığı bir yer. Şimdi dağlarda muazzam bir çalışma yapılıyor. Günlük yaklaşık 33 bin varile ulaştığımız bir bölge. Orada 27 sondajımız var. Yoğun bir üretim var, yoğun bir çalışma var. Sondajların açılması için yollar yapıyoruz. Üretimimiz şu anda iyi gidiyor. 2024 yılı hem Sakarya’da hem de Gabar’da üretimi artırma yılımızdır. Gabar’da 2024 hedefimiz 100 bin varile ulaşmaktı. 2024 yılı sonunda bu rakama ulaşacağız. Bu, ülkemiz için önemli bir aşama. Bölge maden açısından da oldukça zengindir. Yenilenebilir enerji açısından da oldukça gelişmiştir. Kato Dağı’nda (Beytüşşebap’ta yer alan) çok ciddi bir rüzgar potansiyeli var. Orada da 250 megavatlık rüzgar projesi geliştirebileceğiz. Enerjinin tüm alanlarının bulunduğu bir bölgeden bahsediyoruz. “Gabar ve Şırnak bölgeleri bizim için büyük önem taşıyor.”değerlendirmesini yaptı.

Dünyada ve Türkiye’de enerji trendinin elektrikliye doğru evrildiğini belirten Bayraktar, “Artık ısınmanın da elektrikli hale geldiği, ulaşımda elektrikli araçların yoğun bir şekilde gündeme geldiği bir trend içerisindeyiz. Dünyada satılan her beş araçtan biri elektrikli araç haline geldi. Başta Togg olmak üzere ülkemizde pek çok elektrikli araç görüyorsunuz. Dolayısıyla elektrifikasyon eğilimi Türkiye’deki elektrik talebinin daha da artacağı anlamına geliyor. Bu nedenle elektriğe yatırım yapmaya devam etmemiz gerekiyor.”söz konusu.

“TÜRKİYE’NİN 20 BİN MEGWAT’LIK NÜKLEER KAPASİTEYE İHTİYACI VAR”

Bayraktar, Sinop ve Trakya’da nükleer santrallerin gündemde olduğu bilgisini verdi. “Türkiye’nin Sinop, Akkuyu ve Trakya’da toplam 12 reaktörle nükleer enerji programı var. Akkuyu’da 4’ünün inşaatı devam ediyor. Sinop ve Trakya gündemimizde. Son zamanlarda küçük modüler reaktörlerden (SMR) bahsediliyor. Bu konu üzerinde çalışıyoruz. Belki bu yıl “SMR yasasını TBMM gündemine getirmeyi hedefliyoruz. Yaklaşık 15 bin megavatlık 12 büyük reaktörü ve 5 bin megavatlık SMR’si olan Türkiye’nin 2050 yılına kadar 20 bin megavatlık nükleer kapasiteye ihtiyacı var.”dedi.

“YENİ BİR DAĞITIM ALTYAPISINA İHTİYACIMIZ VAR”

“Vatandaşlar yeterli şarj istasyonunun olmamasından şikayetçi. Bu durum ne zaman kötüleşecek?” Soru üzerine Bayraktar şu ifadeleri kullandı:

“Elektrikli araç istasyonları gerçekten çok değerli. Sonuçta elektrikli araçların şu anda en önemli sorunlarından biri ya da insanları tereddüt ettiren konu yolculuk mesafesi. Daha fazla şarj istasyonuna ihtiyacımız var. Bunun piyasa dinamikleriyle birlikte değerlendirilmesi gerekiyor. O işe yatırım yapanlar kaç tane elektrikli aracın devreye gireceğini, Tüketicilerin o alana yönelip yönelmeyeceği konusunda tereddütleri var.Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımız, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu ve dağıtım şirketlerimiz tüm bu gelişmeleri daha da artırmak için sürdürüyor. Altyapıyı hazırlayın ama kişisel gözlemim şu: Yaşadığım sitede hemen hemen herkes elektrikli araçlara yöneldi. Bireysel olarak (tek başına) o şarj istasyonlarını kuruyorlar. Bu durum bizim için ciddi bir yük haline geldi. artık dağıtım altyapısını yeniden tasarlamamız gerekiyor. Yeni bir dağıtım altyapısına ihtiyacımız var. Orada ciddi bir elektrik talebi var. Önümüzdeki dönemde elektrikli araç sayısının artması ve tüketicilerin o bölgeye olan ihtiyaçlarının artmasıyla bu daha da artacak. “Çok hızlı gelişeceğini söyleyebiliriz.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu